Son yıllarda turistik ve iş amaçlı gezilerin sıklığı artmıştır. Diyabet gibi kronik bir hastalığı olanların bu seyahatler sırasında yaşayabileceği sağlık sorunlarının önemi de buna paralel olarak önem kazanmaktadır. Diyabette seyahat esnasında sorunlar insülinin saklanması ve transportu ile başlar, glisemik kontrolde; düzensiz ya da diyete uygun olmayan beslenme tarzı, kontrolsüz fiziksel aktivite, insülin direncine neden olabilecek turist ishali gibi sayısız strese bağlı gelişebilecek bozulmalar, zaman zonlarındaki değişikliğin neden olduğu sorunlar ve bunlarla mücadele yöntemlerinin tespiti ve eğitimi ile çözüme ulaştırılmaya çalışılır. Kan şekeri düzeylerinde büyük oynamalara karşı tedbir almak yanı sıra hastanın diğer sağlık sorunlarına karşı korunmasını da sağlayacak tedbirlerin alınması ve taşınması uygun olacak ilaçların belirlenmesi gibi konular da ayrıca önem taşımaktadır.
Önsöz
TURDEP (Türk Diyabet Epidemiyolojisi) çalışması verileri genel populasyona bakıldığında toplumumuzun % 7.2’sinin ‘diyabet’, % 6.7’sinin ise ‘glukoz tolerans bozukluğu’ olgularını kapsadığını göstermiştir (8). Akut ve kronik komplikasyonlarıyla yaşam kalitesini ve süresini olumsuz yönde etkileyebilen diabetes mellitusta (DM) diyetle regüle olan bir hastadan yoğun insülin tedavisine gerek duyulan hastalara kadar geniş bir hasta spektrumu bulunmaktadır; ancak bütün bu hastalarda tedavinin temel hedef ve beklentileri değişmemektedir (Tablo 1-2) (9). Uygulanabilecek tedavi seçenekleri pek çok olup bunların her biri hastanın yaşamında bazı kısıtlama ve zorunlulukları doğurabilmektedir (Tablo 3) (9). Diyabetiklerin; hastalıkları, tedavi hedefleri ve yöntemleri yönünde eğitime alınmaları tedavide başarının anahtarını oluşturmaktadır. Aynı zamanda hastalar diyabet eğitiminin bir parçası olarak seyahat başta olmak üzere her türlü ortam ve yaşam değişikliklerine yönelik de eğitim almalı, bilgilendirilmelidir. Bütün bunların sonucunda tedavinin genel başarısı çizgisinden sapmamış, hem de başta akut olanlar olmak üzere komplikasyonlara karşı koruma sağlanmış olur (4).
Seyahate Hazırlık
Seyahat öncesinde karşılaşılabilecek bütün problem ve riskleri seyahat süresi ve gidilecek yöreye göre belirlemek üzere doktor , diyetisyen ve diyabet hemşiresi görüşmesi planlanmalıdır. Bu görüşme doktorun gereğinde bilgi toplamasına, kendi eğitimi ve doküman hazırlıklarını yapabilmesine olanak sağlayabilmek için seyahatten yeterince bir süre önce yapılmalı, bilgileri tekrar gözden geçirmek , genel tekrar yapmak adına tekrarlanabilmelidir.
Doktordan alınması gereken belgeler
Hastanın diyabetik olduğunu, kullanılması ve yanında bulundurması istenen ilaç ve tıbbi malzemelerin listesini (enjektör, iğne ucu, glukometre..), doktorun tüm tıbbi önerilerini ve seyahat etmesine engel bir durumu olmadığını, gidilecek olan bölgede anlaşılır bir dilde belgeleyen imzalı bir belge hazırlanmalıdır. Böylece ilaç ve tıbbi malzemeleri gümrük kontrollerinden geçirmede, uçağa sokmada sıkça yaşanan problemler engellenmiş olur.
Seyahat Çantası Hazırlığı
Beraberinde getirilecek olan diyabetle ilgili tıbbi malzeme ve ilaç çantasının hazırlanmasında şu sıra takip edilmelidir:
a) Şeker çeşitleri (kesme şeker,lolibon), şekerli basit kahvaltılıklar (bisküvit, kuru ve taze meyveler, meyve suları): Özellikle tedavinin sıkça karşılaşılan bir komplikasyonu olan hipoglisemilerden korunmanın yolu olan ‘ara öğünlü beslenmede’ kullanılmak üzere mutlaka hazırda bulundurulmalıdır. Hastaya hipoglisemi geliştiği takdirde şiddetine uygun tedbirleri almaya yönündeki bilgiler tekrar hatırlatılmalıdır.
b) Glukometre ve kullanım kitleri, Glukagon, hızlı etkili insülin preparatlarını da içeren basit ‘ilk yardım çantası’: Özellikle: Tip I diyabetikler ve insülin kullanan diğer
diyabet hastaları için tedaviden sapmalar olduğunda hızlı etkili insülinle araya girip glisemiyi kontrol altına almak için ya da uzun süren ağır semptomatik hipoglisemiyi durdurmada kullanabilmek için gereklidirler.
c) Hastayla ilgili isim, adres, lüzum halinde yurdunda ya da gittiği yerde iletişim
kurulacak olan kişi (doktor, akrabalar) ya da kuruluşların (bağlı olduğu diyabet merkezi) bilgilerini içeren kimlik ve adres defteri hazırlanmalıdır. Uzun süreli seyahatlerde hasta ile e-posta yada telefon ile belli aralarda iletişime geçilmeli, bu mümkün değilse takibini yapabilecek hekim ya da kuruluşlara mutlaka başvurması önerilmelidir.
d) Seyahat edilen yöre yada seyahat aracında işine yarayabilecek dillerde cümlelerin yazılı olduğu defter oluşturulmalıdır. Örneğin: 'I have diabetes, please give me some sugar or
something to eat' gibi temel cümleler hastaya öğretilmelidir.
e) Çeşitli kimlik ve durum belgeleyiciler: Hastanın diyabetik olduğunu belirten medikal alarm bileziği, diyabetik kimlik kartı gibi malzemeler hazırlanmalıdır
İnsulin kullanan hastalara ek öneri ve bilgi verilmesi
a) Tedavi önerileri: Havayolu ile uzun sürecek bir seyahat edilecekse doktor ve diyabet hemşiresi ile görüşüp insülin uygulama şekli ve dozların ayarlanması gibi konularla ilgili önerileri alınmalıdır.
b) İnsülinin Taşınması: İnsülin kartuş kutularını en az 24 saat soğuk tutmaya(2-8º) uygun 2 ayrı polystyrene taşıma kutusu içine koyup bir kutuyu valizin tam orta yerine diğerini de el bagajına koymak gerekir (kaybolma olasılığı nedeniyle en az 2 kutu olmalıdır). İnsülin kalemi içindeki ya da kartuş içindeki insülin oda sıcaklığında ve karanlıkta tutulmak kaydıyla (maksimum 25 º C’de) 1 ay saklanabilmektedir.
c) Pratik bilgiler:
İnsülin X-Ray ile bozunuma uğramaz. Asla dondurulmamalı ve güneş ışığı ve ateşle direkt temas etmemelidir. Test stripleri ise oda sıcaklığında (maksimum 25 º C’de) ve ışıksız ortamda saklanmalı, buzdolabına konmamalıdır
Bazı ülkelerde (ABD, bazı Avrupa ülkeleri) kan glukoz ölçümü mg/dl yerine mmol/L
birimi ile yapılmaktadır. Hasta mmol/L’yi mg/dl’ye çevirme için bilgilendirilmelidir
(mmol/L x 18=mg/dl)…..(örnek: 5mmol/L=90mg/dl)
Seyahat sırasında beslenme ve şeker takibi
Seyahatde beslenme öğütlerini almak,yolda ikram edilebilecek ya da gidilen yöreye has olan gıdaları, yemeğe oturma saatleri ve beslenme alışkanlıklarını öğrenmek için diyetisyen ile görüşülmelidir. Havayolu firması ile uçuş öncesinde ara ve ana öğünler, içecek ikramlarının hastanın diyet programına içerik ve saat olarak azami uygun olması için görüşülmelidir. Uçuştan hemen önce başlayarak tüm uçuş süresince saat başı 1 bardak-fincan alkol dışı içecek (su, soda, çay..) tüketilmelidir (7).
Yeni beslenme düzeni ve fiziksel aktiviteler (farklı yemek saatleri, gıdalar,az ya da çok hareketlilik) , önerilebilecek ilaç ve doz değişiklikleri, araya girebilecek insülin direncine sebep ek stresler (turist ishali..) nedeniyle sık şeker ölçümü gerekecektir.
Hasta ekstra glukostrip (her ülkede aynı markalar bulunmayabilir!) ile birlikte glukometresini sürekli yanında taşımalıdır (ekstra pil!).Özel bir durum yoksa 4-6 saatte bir kan şekeri takibi en güvenli yöntemdir. Her 3 öğüne ait açlık kan şekeri ve gece 22:00 ara öğünü öncesi ölçümü (4x1) sıklıkla yeterlidir.Tanınmayan bir gıda alımı, fazladan fiziksel aktivite gibi durumlarda o öğüne ait açlık ve tokluk kan şekerinin bir arada ölçümü daha güvenli olacaktır (1).